14.5.16

Meydan okuyan bir şiir üzerine...

Tevfik Fikret 1902-1905 yılları arasında dönemin korkunçluklarını anlatan cesur  Tarih-i Kadim şiirini yazmıştır. Şiir, uzun yıllardır şanını savaş gücünden alan köklü medeniyete karşı savaşın en acı , en gerçek yüzünü gözler önüne sermiştir. Fikret tüm olan bitene neden olmuşçasına Tanrı'yı eleştirmiştir. " Cami velvelelerle inleyen boş kubbedir." diyerek Tanrı'yı sorgular. 

Dini ve savaşçıl ögeleri böylesine ağır eleştirmesi ve reddetmesi hem toplumu rahatsız etmiş hem de Mehmet Akif gibi dini değerlerine bağlı muhafazakar bir şair tarafından şiddetle eleştirilmiştir. Tevfik Fikret'in şanlı bayrağa kanlı bayrak , Kur'an-ı Kerim'e fikir mezarlığı demesine karşılık Akif " Şimdi tanrıya söver... Sonra biraz bol para ver, hiç utanmaz protestanlara zangoçluk eder." diyerek Tevfik'in Robert Koleji'nde çalışmasına da gönderme yapmıştır. Hatta Fikret de Mehmet Akif'e karşılık " Tarih-i Kadim'e Zeyl" şiirini yazmıştır. Bu eleştiriler toplumda " ilericilik-gericilik" tartışmasını beraberinde getirmiştir. Hasan Ali Yücel  de bir yazısında Fikret hakkında
 "Fikret, bütün hayatında, tahakküme, her türlü istibdada, dinî, siyasî, dünyevî, uhrevî, esaretlere isyan etmiş bir şairimizdir. Doksan Beşe Doğru ile Tarih-i Kadim, yerdeki taçla gökteki tahtın mütecaviz tahakkümüne başkaldıran bir tuğyandır. Ona imansız diyenlerden çok daha mümin olan Fikret’i, gayz duyduğu velayetlerin yıkıldığı bir devirde hatırlamamak günah olur. " demiştir. Tevfik Fikret'in ilerlemeyi tüm tarihini yok saymakta görmesi ne kadar doğrudur orası tartışılır fakat Tarih-i Kadim istibdat dönemi gibi baskıcı, sansürü bol bir dönemde basılamasada ülkenin gidişatına karşı yankı uyandıran bir başkaldırı niteliğini  taşır.  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder