Dini ve savaşçıl ögeleri böylesine ağır eleştirmesi ve reddetmesi hem toplumu rahatsız etmiş hem de Mehmet Akif gibi dini değerlerine bağlı muhafazakar bir şair tarafından şiddetle eleştirilmiştir. Tevfik Fikret'in şanlı bayrağa kanlı bayrak , Kur'an-ı Kerim'e fikir mezarlığı demesine karşılık Akif " Şimdi tanrıya söver... Sonra biraz bol para ver, hiç utanmaz protestanlara zangoçluk eder." diyerek Tevfik'in Robert Koleji'nde çalışmasına da gönderme yapmıştır. Hatta Fikret de Mehmet Akif'e karşılık " Tarih-i Kadim'e Zeyl" şiirini yazmıştır. Bu eleştiriler toplumda " ilericilik-gericilik" tartışmasını beraberinde getirmiştir. Hasan Ali Yücel de bir yazısında Fikret hakkında
"Fikret, bütün hayatında, tahakküme, her türlü istibdada, dinî, siyasî, dünyevî, uhrevî, esaretlere isyan etmiş bir şairimizdir. Doksan Beşe Doğru ile Tarih-i Kadim, yerdeki taçla gökteki tahtın mütecaviz tahakkümüne başkaldıran bir tuğyandır. Ona imansız diyenlerden çok daha mümin olan Fikret’i, gayz duyduğu velayetlerin yıkıldığı bir devirde hatırlamamak günah olur. " demiştir. Tevfik Fikret'in ilerlemeyi tüm tarihini yok saymakta görmesi ne kadar doğrudur orası tartışılır fakat Tarih-i Kadim istibdat dönemi gibi baskıcı, sansürü bol bir dönemde basılamasada ülkenin gidişatına karşı yankı uyandıran bir başkaldırı niteliğini taşır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder